eleman ne demek?

  1. Öge, unsur.

    Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti.

    A. H. Çelebi
  2. Bir toplulukta çalışan insanların her biri

    İşimizde örnek ve kusursuz bir eleman olacağız.

    H. Taner

    Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi?

    A. Ümit
  3. Kümeye ait varlıklardan her biri.
  4. Bk. bölme
  5. (Lat: Element) Unsur. Bileşik bir şeyi meydana getiren basit şeylerden biri. Bir bütünün parçaları.
  6. (en)Element.
  7. (en)Component.
  8. (en)Factor.
  9. (en)Personnel.
  10. (en)Rmployee.
  11. (en)Staff member.
  12. (en)Employee.
  13. (en)Worker.
  14. (en)Part.
  15. (en)Primary matter.

bölme

  1. Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim.
  2. Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer
  3. Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde
  4. Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruk.
  5. Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler.
  6. Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırma işi.
  7. Dört işlemden biri, taksim.
  8. Bezlerin lopları arasındaki duvar, iki boşluğu ayıran duvar.
  9. Meyvelerde mantar hiflerinde, mercanlarda, kalpte, burunda, dilde ve odalı kabuklarda görülen duvar. Perde, septum.
  10. Akımsaklarda iki voltluk elektrik gücü taşıyan bölümlerden her biri.

eleman açığı

  1. (en)Opening.

eleman aranıyor

  1. (en)Help wanted.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

eleman açığıeleman aranıyoreleman frekansieleman köprüsüeleman sayısıelemanıelemanı azelemanterelemanter işlemelemanter kümeelemele aitele alarakele alınırele alınmakele alınmaz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın