elbisenin üst kısmı ne demek?
- Corsage, bodice.
elbisenin beli
- Waistband
elbisenin eteğini taşıyan kimse
- Trainbearer.
üst
- Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı
- Bir şeyin görülen yanı, yüzü
- Bir şeyin dış yüzü, yüzey
- Giyecek, giysi.
- Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk.
- Vücut, beden.
- Artan, geriye kalan bölüm
- İlgilenilen, üzerinde durulan konu.
- Bir niceliğin sağüst köşesine, kaçıncı kuvvete yükseltileceğini göstermek için yazılan sayı.
- Exponent.
kısmı
- Bir kısmı, bir parça, bir bölüm. (Osmanlıca'da yazılışı: kısmî)