el tazelemek ne demek?
- Bir işte yorulan kimse yerine başka birini getirmek.
el taban duruşu
Horizontal kneeling backward.
Pose manuelle et piedeste
el taban köprüsü
- Bkz. yüksek köprü
tazelemek
- Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek.
- Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak
- Bozulduğu düşünülen bir bağ veya inancı yeniden oluşturmak
- Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak
Freshen.
Freshen up.
Renew.
Refresh.
Renovate.