el kaldırmak ne demek?
- Oy verdiğini veya söz istediğini elini kaldırarak belirtmek
- Birine, bir şeye vurmaya kalkışmak
İtlerden birine el kaldırmanın cezası ölüm idi.
Muzaffer İzgü
el
- Batı Samileri'nin en önemli totemi
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- Aracı, vasıta.
- Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- Ülke, yurt, il
el
- (enzyme-linked immunoabsorbent assay) ELISA, (Tıp) belirli virüs ya da bakterilere antikorlar belirlemek için kullanılan kan tahlili (başlangıç HIV tarama testi olarak kullanılan)
kaldırmak
- Bulunduğu yerden almak.
- Yukarı doğru hareket ettirmek
- Yükseltmek.
- Ürün toplamak, taşımak.
- Çekmek, taşımak.
- Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
- Hastayı hastaneye götürmek
- Tören yaparak ölüyü gömmek.
- Poise.
- Erect.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
elelel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarel alel alameinel alemel aletiel alıcısıee 6 banyoe 6 prosese ağe boatkaldırmakkaldırmakaldırma ağıkaldırma akımıkaldırma kapasitesikaldırma katsayısıkaldırkaldıraçkaldıraç dekorukaldıraç fiyat teklifikaldıraç gücükaldı kikaldığı yerden devam etmekaldığı yerden devam etmek