egosunu tatmin etmek ne demek?
- Feed one's ego.
feed
- Beslemek
- Geçindirmek
- Yemek yemek
- Otlatmak, otlamak
- İhtiyacını temin etmek
- Yiyecek, gıda
- Yedirmek, yiyeceğini vermek
- Bakmak, beslenmek
- Besleme, işlenecek malzemeyi makinaya verme
- Bu malzemeyi makinaya veren cihaz
egosantrik
- Dikkatleri kendi üzerine yönlendirme
- Egosantrizm yanlısı.
- Ben merkezli.
- Egocentric, self-centered, self-important, egoistic, selfish.
egosantrik çevre etiği
- Bireyiçinci çevre etiği.
- Egocentric environmental ethics.
tatmin
- İstenen bir şeyin gerçekleşmesini sağlama, gönül doygunluğuna erme, doyum.
- Cinsel isteklerini giderme.
- Doygunluk.
- İkna etmek. Kandırmak.
- Satisfaction.
- Content.
- Reassurance.
- Satisfying.
- Gratifying.
- Gratification.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
egosantrikegosantrik çevre etiğiegosantrizmegosintonikegoego idealiego psychologyegobronkofoniegocentrictatmintatmin edememektatmin edicitatmin edici olaraktatmin edici olmayantatmin edilemeztatmin edilmemiştatmin edilmesi güçtatmin ediyortatmin ettatmitatmatatma bardağıtatma duyusu ile ilgilitatmaktatmak ister misiniz