eş anlamlılar sözlüğü ne demek?
Thesaurus.
eş
- Bkz. döleşi
- Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzer
- Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika
- Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri.
- İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner.
- Kuma, ortak.
- Arkadaş.
- Etene.
- Dölütle dölyatağını birbirine birleştiren, doğum sırasında çocuktan sonra çıkan; halk arasında çocuklaeş tutulan, bu nedenle çocuğun yazgısını, karakterini, gelecekteki işini etkileyeceği inancıyla birtakım geleneksel ve büyüsel işlemlerden geçirilen zar.
Equal.
eş açı
Congruent angle
anlamlı
- Anlamı olan, bir şey demek isteyen, düşündürücü, manalı, manidar.
Meaningful.
Significant.
Expressive.
Eloquent.
Meaning.
Pointed.
Pregnant.
Purposeful.
Revealing.