eğlenmek ne demek?
- Neşeli, hoşça vakit geçirmek
Aklıma ne kadar kötü şeyler hücum ederse, o kadar eğleniyorum.
S. F. Abasıyanık - Bir kimsenin herhangi bir kusuru veya zayıf noktası ile alay etmek
Yalnız bunları sordu ve inan ki benimle eğlendi.
M. Ş. Esendal - Bir yerde durmak, beklemek, tevakkuf etmek
- Oyalanmak.
- Get a ball out of smth.
- Rollick.
- Have fun.
- Have a good time.
- Be amused.
- Amuse oneself.
- Recreate oneself.
- Laugh away.
- Make fun.
- Make merry over.
- Make merry.
- Disport oneself.
- Fool.
- Frolic.
- Revel.
- Sport.
- Go on a spree.
- Luxuriate.
- Mock.
- Play.
- Rally.
- To have a good time.
- To amuse oneself.
- To enjoy oneself.
- To make fun of.
- To joke with.
- To loaf.
- To have a ball.
- Delight.
- Disport.
- Entertain oneself.
- Get a kick out of.
- Jeer.
- Laugh.
- To make merry.
- Play about.
- Relax.
- Ridicule.
- Scoff.
- Twit.
eğlenme
- Neşeli, hoşça vakit geçirme.
- Alay etme.
- Oyalanma.
- Eğlenmek işi.
- Frolic.
- Lark.
- Ridicule.
- Entertainment.
- Mockery.
- Delaying.
eğlenmemek
- (neg. form of eğlenmek) have fun, have a good time, be amused, amuse oneself, recreate oneself, laugh away, make fun, make merry over, make merry, disport oneself, fool, frolic, revel, sport, go on a spree.