durmadan rica etmek ne demek?
Tease
tease
- Kızdırmak, eziyet etmek, rahat vermemek, tedirgin etmek
- Durmadan rica etmek
- Takılmak
- Önce yüz verip sonra sırt çevirmek
- Ditmek, yün taramak, didiklemek, mıncıklamak
- (saç) kabartmak
- Mikroskopla muayene için liflere ayırmak
- Takılmayı seven kimse
- Takılma
- Canını sıkma
durmadan
- Ara vermeden, kesintisiz, sürekli
Always.
Away.
Consistently.
Steadily.
Steady.
Together.
All the time.
On and on.
Continuously.
durmadan artmak
Spiral up.
rica
- Dileyiş, dileme, dilek
- Yalvarmak, niyaz eylemek.
Request.
Prayer.
Entreaty.
Petition.
Pleading.
Plea.
Supplication.
Adjuration.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
durmadandurmadan artmakdurmadan çalışmakdurmadan değişendurmadan doğurmakdurmadan fikir değiştirmedurmadan karışmakdurmadan konuşmakdurmadan reklamını yapmakdurmadan vermekdurmadurma bacağıdurma evresidurma ışıtacıdurma koduricarica edenrica ederekrica ederimrica ediyorumrica etmerica etmekrica üzerinericacıricacılıkric i zıya ı hafıza