drown ne demek?
- Boğmak
- Suda boğulmak
- Suda boğmak
- Su altında bırakmak, batırmak
- Bastırmak (keder, üzüntü)
- Out ile gürültü ederek bir sesin işitilmesine engel olmak
- Dağıtmak
- Su altında bırakmak
boğmak
- Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek
- El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak.
- Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek.
- Renkler uygun düşmemek.
- Silik bir duruma getirmek, bastırmak
- Tamamıyla kaplamak, sarmak
- Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak
- Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak
- Boğum yeri.
- Choke.
drown out
- Sesini bastırmak, sesle bastırmak
drowned
- Su veya başka türlü bir sıvıya batmış
- Boğulmuş