doz derecesi ölçeri ne demek?
- Dose rate meter
dose
- Şaraba alkol katmak
- Dozunu ayarlamak
- Bir defada alınan ilaç miktarı, doz
- Belirli miktarda ilaç vermek
- Tatsız bir şey vermek
- İlaç almak
doz
- Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı
- Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze.
- Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü
- Düze
- Bir ilacın bir defada alınan miktarı.
- İstenilen etkiyi oluşturan ilaç miktarı.
- Kim: Bir maddenin bir karışıma girmesi gereken muayyen miktarı.
- Bir defada verilen ilaç miktarı.
- Dose.
doz aşımı
- İlaçları gereğinden fazla alındığında gerçekleşen durum.
- Overdosage.
- Overdose.
derece
- Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
- Denli, kadar
- Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.
- Sıcaklıkölçer.
- Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim.
- Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi.
- Başarı gösterme.
- Sıcaklık ölçeği birimi, suyun donma noktasını 0, kaynama noktasına 100 sayarak düzenlenen bölmelerin her biri.
- Açı birimi; bir çemberin çevresi 360 eşit parçaya bölünürse bir parçayı özekten gören açı.
- Bir denklemdeki terimlerin en yüksek üstlüsünün üst sayısı.
ölçer
- Ateşi karıştıracak demir kol.
- Ölçü yapan aygıt.
- Ölçü yapan aygıt.
- Meter.
- Rake.
- Poker.
- Fire hook.
- Stoker.
- Gridiron.
- Backbar.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dozdoz aşımıdoz ayarlamadoz bilgisidoz bölüntüsüdoz debimetresidoz debiölçeridoz derecesidoz eşdeğer debisidoz eşdeğer sınırıdodo a bunkdo a dancedo a disservicedo a double takederecesini düşürmekderecesizderecederece almakderece derecederece derece artanderece derece değişenderecatderecatı kurbiyederecatı şemsiyederedere alabalığıdere alabaligidere bülbülüdere dam deresi