donmuş lav kütlesi ne demek?
- Clinker.
donmuş
- Frosted.
- Frostbitten.
- Frozen.
donmuş aktifler
- Bk. donmuş varlıklar
lav
- Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü.
- Bk. AIDS virüsleri
- Fr. Yanardağların ve volkanların ağızlarından püskürüp soğuyunca donan madde.
- Ahlakı yaramaz kişi. (Osmanlıca'da yazılışı: la'v)
- Pozzolana.
- Pozzuolana.
- Leucoadenopathy Associated Virus, discovered by Luc Montagnier in France.
- Light armored vehicle LCC land component commander.
- Outdoor toilet.
- Room equipped with toilet facilities.
kütle
- Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın.
- Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kitle.
- Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı.
- Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren kat sayı veya nesne niceliği.
- Üzerindeki dağ sıraları, yayla ve yüksek ova düzlükleri, bu sıraları birbirinden ayıran ya da yayla düzlüklerini derin biçimde parçalayan koyak oluklarıyla az çok geniş bir bölgeye yayılan engebeli yörelere verilen ad.
- Bir cismi ivdirmek için uygulanan kuvvetle, bu kuvvetin oluşturduğu ivme arasındaki değişmez oran; cismin özdek olarak tutarı.
- Bk. yığın
- Özdeğin kuvvet olarak aldığı etkiyle, bu etkiye ivme olarak verdiği tepki arasındaki orantıyı belirleyen ve Einstein kuramına göre yoğunlaşmış erke sayılabilen nitelik.
- (Kitle) Bir cismi terkib ve teşkil eden kısımların bütün hey'etine denir. Toplu şey. Deste. Yığın. Külçe.
- Massive.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
donmuşdonmuş aktiflerdonmuş emekdonmuş karbondioksitdonmuş kırağıdonmuş kıymetlerdonmuş kredidonmuş lav tabakasıdonmuş maddedonmuş portakal suyudonmadonma derecesidonma entalpisidonma ısırığıdonma ısısılavlav akıntısılav püskürtmeklav selilav silahılav taşmasılavalava etmeklava flowlava lamplala akallla antigensla antijenlerila bel tube