dolum ne demek?
- Doldurma işi.
- Filling.
- Act of filling.
doldurma
- Gereksiz söz ve benzetmelerle dolu anlatım.
- Yükleme.
- Doldurmak işi
- Özdeciklerin, boy ile biçimlerine göre bir oylumu kaplayıp dizilmeleri.
- Akımsaklara elektrik akımı yükleme, biriktirme işlemi.
- Packing.
- Filling.
- Backfilling.
- Charge.
- Fill.
dolum islemi
- Ground refuelling
dolu
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
- İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
- Bir yerde sayıca çok.
- Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
- Boş vakti olmayan, meşgul.
- Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
- İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
- Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
- Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, çeşitli irilikte, iç içe katmanlı, yuvarlak ya da düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.