dolapa girmek ne demek?
- Aldatılmak, oyuna gelmek.
dolap
- Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
- Dönerek çalışan ve özellikle su çeken düzen.
- Dönme dolap.
- İstanbul bedesteninde dükkân.
- Orta oyununda sahnede dükkân veya ev olarak kullanılan dekor.
- Düzen, hile, manevra.
- Filmlerin dış etkilerden korunması ve saklanmasında kullanılan, havalandırma ve yangın söndürme donanımı bulunan madenden korumalık.
- (C.: Devalib) Kuyudan su çıkarıp bahçeleri sulamaya mahsus döner makine.
- Storage cabinet, safe, vault.
- Cupboard.
dolap beygiri
- Kuyudan su çekip bahçe ve bostanları sulamaya yarayan çarklı düzeni işleten, döndüren at, eşek veya katır.
- At, eşek ya da sığır gibi büyükbaş'tan başı dönmeden dönebilen beygir eyleme sanatı.
- Wheel horse.
- Work beast.
girmek
- Dışarıdan içeriye geçmek
- Sığmak.
- Yer almak, katılmak, iltihak etmek
- Almak, fethetmek
- İncelemek, ayrıntılara inmek.
- Girişmek, başlamak
- Bulaşmak.
- Zaman anlamlı kavramlar için gelmek.
- Draw into.
- Enter into.