doğaçlamak ne demek?
- Birdenbire ve içine doğduğu gibi söylemek, irticalen dile getirmek.
- O anda şiir söylemek, irticalen şiir söylemek.
- Bir metne dayanmadan içe doğduğu gibi konuşmak ve oynamak.
- Improvise.
doğaçlama
- O anda, birdenbire, içine doğduğu gibi.
- Tuluat.
- Doğaçlamak işi.
- Müzisyenin, arka planda devam eden ses bütünlüğüyle uyumlu olarak o an hissettiği notaları içine doğduğu gibi seslendirmesi.
- Impromptu.
- Ad-lib.
- Jumped-up.
- Happening.
- Off-hands.
- Extempore.
doğaçlama caz dinletisi
- Jam session.