dispersion of light ne demek?

  1. Dağılım

dağılım

  1. Dağılarak birbirinden ayrılma.
  2. Bir toplumda, bir kümede incelenen bir veya birçok özelliğin zamana, yere, seçilen herhangi bir değişkene göre hesaplanan sayısal ve oransal dağılışı.
  3. Bir ses biriminin, anlam biriminin değişik kullanım veya bağlamlardaki çevrelerinin tümü.
  4. Ulusal gelirin toplumun bireyleri veya kesimleri arasındaki dağılışı
  5. Mal üretiminde, katkıda bulunanlara, üretilen mallardan herhangi bir ölçüde verilmesi, dağıtılması.
  6. Birleşiminde kütle içinde tamamen eşit olarak dağılmış gerçek veya koloidal eriyik biçiminde başka bir madde bulunan katı, sıvı veya gaz durumundaki bütün cisimler.
  7. Bk. yükdağılımı, erkedağılımı.
  8. Bir niceliğin işlevi olduğu bir değişkenin değerleri üzerinde ağırlıklı üleşimi.
  9. Değişik dalga boylarından oluşan ışığın, kırınım göstergesi dalga uzunluğuna göre değişen bir ortamın yüzeyinde, kendini oluşturan dalgalara kırınım yoluyla ayrılması.
  10. Karmaşık bir ışınımın tekrenkli bileşenlerine ayrılması.

dispersion

  1. Dağılma, ayrışma
  2. Dağılım
  3. Dağınıklık
  4. Koloid solüsyonu
  5. Yahudilerin sürgün sonrası dağılmaları
  6. Bkz. dispersiyon
  7. Dağıtım

dispersion curve

  1. Ayırganlık eğrisi

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

light

  1. Işık, aydınlık, ziya, nur
  2. Aydınlatmak, ışık vermek
  3. Işık veren şey
  4. (-ed veya -lit) konmak
  5. Inmek (at veya arabadan)
  6. Hafif
  7. Eksik
  8. Dünyaya ışık saçan kimse
  9. Parıldamak, ışık salmak
  10. Ehemmiyetsiz, önemsiz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dispersiondispersion curvedispersion forcedispersion hardeningdispersion matrixdispersion measuresdispersion mediumdispersion patterndispersibledispersible tabletdispersifdispersif yansımadispersing agentdispers boyadispersaldispersal areadispersantdispersatofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın