disjunctive syllogisms ne demek?
- Ayrık tasımlar
ayrık
- Ayrık otu.
- Ayrılmış
- Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna.
- Kura dışı, müstesna.
- Düzgün ve uygun olmayan, çarpık
- Otu.
- Müstesnâ. ~ tutma: istisna.
- Separated.
- Exceptional müstesna.
- Discrete.
disjunctive
- Ayırıcı, bölen
disjunctive constituent
- Tikel evetlemeli kurucu bileşen