ayrık ne demek?

  1. Ayrık otu.
  2. Ayrılmış

    Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları.

    Y. Z. Ortaç
  3. Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna.
  4. Kura dışı, müstesna.
  5. Düzgün ve uygun olmayan, çarpık

    Apış arasına fazla tülbent ve mermerşahi tıkarak bebeği çarpık ve ayrık bacaklı, tenasüpsüz olmaktan korur.

    R. H. Karay
  6. Otu.
  7. Müstesnâ. ~ tutma: istisna.
  8. (en)Separated.
  9. (en)Exceptional müstesna.
  10. (en)Discrete.
  11. (en)Exceptional.
  12. (en)Cleft.
  13. (en)Cloven.

ayrık

  1. Ayrık otu.
  2. Ayrılmış
  3. Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna.
  4. Kura dışı, müstesna.
  5. Düzgün ve uygun olmayan, çarpık
  6. Otu.
  7. Müstesnâ. ~ tutma: istisna.
  8. (en)Separated.
  9. (en)Exceptional müstesna.
  10. (en)Discrete.

ayrık alan

  1. (en)Discrete field

ayrık bacaklılık

  1. Domuz ve tavşanlarda iskelet kaslarının iyi gelişememesi, kas ipliklerinin sayısının azlığı, aşırı derecede glikojen içermesi, arka bacakların birbirinden ayrık durması ve ayağa kalkamamayla belirgin doğuştan görülen, geçici nitelikte bir yapılış bozukluğu, kas tellerinin hipoplazisi.
  2. (en)Splayleg, spraddle-leg.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ayrık alanayrık bacaklılıkayrık binaayrık birleşimayrık cümleayrık çifyıldızayrık devreayrık dilimayrık dönüşümayrık fourier dizisiayrıayrı ayrıayrı basımayrı baskıayrı baş çekmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın