dine on ne demek?
- Yemek (yemekte)
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
dine off
- Yemek (yemekte)
dine out
- Akşam yemeğine çıkmak, dışarıda akşam yemeği yemek
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dine offdine outdine aykırıdine indine karsi olandine küfredendine küfretmedinedindin adamıdin adamı cüppesidin adamlığıdin aleyhtarlığıdine saygısızdineinonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak