diklik ne demek?
- Dik olma durumu.
- Kayalık, dikeye yakın sarp yamaç.
- Bir sesin incelik ya da kalınlık derecesi. (Diklik, doğrudan doğruya yinelenime bağlıdır. Sesin saniyedeki titreşim sayısı olan yinelenim fiziksel bir olaydır. Bu olayın kulağımızdaki etkisi ruhbilimseldir vediklik denir. Yinelenim değiştikçediklik de değişir;diklik derecesine göre seslerin incelik ya da kalınlık durumu ortaya çıkar).
- Oransal ölçümlü verilerde dağılımı belirleyen ölçümlerden biri olan ve eğrinin normal dağılıma göre ne kadar yassı veya yüksek olduğunu gösteren aralık.
- Erectness.
- Steepness.
- Escarpment.
- Obstinacy.
- Abruptness.
- Rigidity.
- Pitch (of sound, of a note).
- Perpendicularity.
- Kurtosis.
- Escarpement.
- Höhe, Tonhöhe
- Hauteur (du son)
- Escarpement
dik
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- Eğimi dike yakın olan
- Yatık durmayan, sert.
- Sert, kalın, tok (ses)
- Sert (bakış).
- Ters, aksi (söz).
- Kaba, yersiz (davranış)
- Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş.
- Bk.dikme.
- Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan.
diklik etmek
- Aksilik, zıtlık etmek
- Be obstinate
diklik simgesi
- ( )
- Perpendicularity symbol.
- Symbole de perpendicularite