dikliğini kontrol etmek ne demek?

1. Raise a perpendicular.

raise

1. Kaldırmak, yükseltmek
2. Ayağa kaldırmak
3. Öldükten sonra tekrar diriltmek
4. Bina etmek, inşa etmek
5. Toplamak (para)
6. Besleyip üretmek, yetiştirmek, büyütmek
7. Çıkarmak, meydana getirmek
8. Uyandırmak, harekete getirmek
9. Ses yükseltmek
10. Canlandırmak, şevk vermek

diklidotomi

1. Kalp kapağını kesme işlemi.
2. Kesme.
3. Diclidomoty.
4. Diclidotomie.

diklik

1. Dik olma durumu.
2. Kayalık, dikeye yakın sarp yamaç.
3. Bir sesin incelik ya da kalınlık derecesi. (Diklik, doğrudan doğruya yinelenime bağlıdır. Sesin saniyedeki titreşim sayısı olan yinelenim fiziksel bir olaydır. Bu olayın kulağımızdaki etkisi ruhbilimseldir vediklik denir. Yinelenim değiştikçediklik de değişir;diklik derecesine göre seslerin incelik ya da kalınlık durumu ortaya çıkar).
4. Oransal ölçümlü verilerde dağılımı belirleyen ölçümlerden biri olan ve eğrinin normal dağılıma göre ne kadar yassı veya yüksek olduğunu gösteren aralık.
5. Erectness.
6. Steepness.
7. Escarpment.
8. Obstinacy.
9. Abruptness.
10. Rigidity.

kontrol

1. Denetleme.
2. Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma
3. Yoklama, arama.
4. Denetçi, kontrolör.
5. Denetim
6. Bk. denetleme
7. Pilot.
8. Control.
9. Supervision.
10. Inspection.

etmek

1. Bir işi yapmak
2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
4. Bulmak, erişmek
5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
6. Herhangi bir değerde olmak
7. Vermek.
8. Eşit değer kazanmak.
9. Step.
10. Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)