devir devir vaki olmak ne demek?
Cycle
cycle
- Dönem, devre
- Dönme, dönüş, devir
- Divan
- Devir yaptırmak, devreden geçirmek, pedal çevirmek
- Bisiklet, motosiklet.
- Bir devir yapmak
- Bir devreden geçmek
- Devir devir vaki olmak
- Bisiklete binmek.
devir
- Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot
- Dönme, dönüş.
- Aktarılma.
- Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme.
- Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi.
- Sürekli ve düzenli değişme, çevrim.
- Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot.
- Dolaşma.
- Bir hakkın, bir hukuki çıkarın ya da bir nesnenin bir kimseden bir başka kimseye geçmesini sağlayan işlem.
- Bk. dönem
devir açmak
- Tarihte özellik taşıyan yeni bir çağ başlatmak.
To open an era.
devir
- Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot
- Dönme, dönüş.
- Aktarılma.
- Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme.
- Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi.
- Sürekli ve düzenli değişme, çevrim.
- Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot.
- Dolaşma.
- Bir hakkın, bir hukuki çıkarın ya da bir nesnenin bir kimseden bir başka kimseye geçmesini sağlayan işlem.
- Bk. dönem
vaki
- Olan, olmuş
- Bk. gerçek
- Bk. koruyucu
Sth which has happened.
Happening.
True.
Actual.
Hapining.
Occuring.
Taking place.