vaki ne demek?
- Olan, olmuş
Kişinin, resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, ... devletçe tazmin edilir.
Anayasa - Bk. gerçek
- Bk. koruyucu
Sth which has happened.
Happening.
True.
Actual.
Hapining.
Occuring.
Taking place.
gerçek
- Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat.
- Gerçeklik, realite
- Doğruluk
- Varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz herşey
- Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki.
- Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici.
- Temel, başlıca, asıl
- Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan.
- Yapay olmayan.
- Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak, var olan.
vakif ol
Have a grasp of
vakih
- Edepsiz.
- Utanmaz, hayasız.