devir ne demek?
- Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot
Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı.
B. Felek - Dönme, dönüş.
Tekerin devri.
- Aktarılma.
- Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme.
- Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi.
Devir teslim töreni.
- Sürekli ve düzenli değişme, çevrim.
- Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot.
- Dolaşma.
- Bir hakkın, bir hukuki çıkarın ya da bir nesnenin bir kimseden bir başka kimseye geçmesini sağlayan işlem.
- Bk. dönem
- Jeolojik zamanlarda bir çağın alt bölümü. Örnek: Jura devri, Mezozoik çağın bir alt bölümüdür. Periyot.
- (Devr) (C: Edvar) Nakil. Birisinin uhdesinden diğerinin uhdesine geçirmek.
- Kendine özgü bir özellik taşıyan bir zaman parçası, periyot, dönem.
- Cycle.
- Revolution.
- Rotation.
- Alienation.
- Assignation.
- Assignment.
- Cession.
- Circle.
- Circumvolution.
- Currency.
- Disposal.
- Eyre.
- Grant.
- Gyration.
- Release.
- Re rounder.
- Spin.
- Take-over.
- Transfer.
- Transferen.
- Circuit.
- Takeover.
- Time.
- Times.
- Turn.
- Revolving.
- Turning.
- Delivery.
- Speed.
- Circular motion.
- Wheel.
- Tide.
- Endorsement.
- Abalienation.
- Recording acts.
- Turnover.
- Period.
- Epoch.
- Circulation.
- Période
dönem
- Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki zaman süresi, devre.
- Belli özellikleri olan zaman parçası, devre, devir, periyot.
- Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre.
- Dönme işi.
- Yarıyıl.
- Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları.
- Yinelenen bir olayın ya da onu betimleyen bir işlevin, kendini yenileme süresi.
- Esnek bir cismin titreşiminde ya da herhangi bir cismin deviniminde, denge durumu çevresindeki tam bir salınımın saniye olarak süresi (örneğin bir sarkacın, başlangıç noktasından kalkıp yine aynı noktaya gelişi).
- Devir.
- Period, run.
devir açmak
- Tarihte özellik taşıyan yeni bir çağ başlatmak.
- To open an era.
devir almak
- Devralmak.
- Devralmak.