devam etmek ne demek?
- Başlanmış bir işi sürdürmek.
Hazırlıkların uzun zamandır devam ettiğinden, kimi ayrıntılardan öteden beri haberdardım.
E. Şafak - Sürekli, düzenli gitmek
Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder.
B. R. Eyuboğlu - Sürdürmek
Bir taraftan tahsile koşarken bir taraftan da bu memuriyetine devam ediyordu.
A. H. Çelebi - Bk. sürmek
- Continue.
- Hold.
- Last.
- Persist.
- Resume.
- To go on.
- To continue.
- To keep on.
- To carry on with.
- To attend.
- Go ahead.
- Keep.
- Keep going.
- Progress.
- Run on.
- Stick with.
- Wage.
- Carry on.
sürmek
- Yönetip yürütmek, sevk etmek.
- Önüne katıp götürmek.
- Uzatmak, ileri doğru itmek
- Dokundurmak, değdirmek
- Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
- Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek
- Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
- Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.
- Tutuklunun bu durumunun daha sürüp sürmeyeceği belli süreler içinde Sorgu Yargıçlığınca incelenerek, toplanan kanıtlara göre sanığın salıverilmesine yer olmadığının ve böylece tutukluğun uzamasının belirtilmesi ve uzaması.
- Sürüm işlemi.
devam etmekte
- In progress.
devam etmekte olan
- On.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
devam etmektedevam etmekte olandevam etmedevam etmemekdevam etmesine yol açdevam etdevam edecekdevam edendevam eden maddedevam eden sözcükdevam eden şeydevamdevam edilemiyordevadeva napezirdeva olandevabbdevacetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme