derinden gelen ses ne demek?
- Boom.
derinden
- En ince ayrıntısına kadar, etraflıca.
- Pek belli olmayan uzak bir yerden.
- İçten.
- Deeply.
- Deep.
- Profoundly.
derinden derine
- Uzaklardan
- En iyi biçimde, en ince ayrıntılarına kadar
- Zarf.
gelen
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne).
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).
- Coming.
- Incoming.
- Oncoming.
- Arriving.
- Reaching.
- Comer.
- Inbound.
- Who is coming.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
derindenderinden derinederinde olanderinde transvers durusderindondurucuderinderin ağız yangısıderin bilgiderin bilgiye sahip olmakderin bir nefes almaderideri altıderi altı amfizemideri altı enjeksiyonderi altı feohifomikozisgelengelen ağam giden paşamgelen ağam giden patamgelen aramagelen bağlantı noktasıgelen baytgelen bayt miktarıgelen becngelen çerçevegelen dalgagelegelebangeleborugelecege dogrugeleceğe bakmak