deli deli gülmek ne demek?
- Yerli yersiz gülmek. Sebepli sebepsiz gülmek.
deli deli akanı bura bura tıkarlar
- Aşırı ve ölçüsüz davrananlara karşı önleyici, sert tedbirler alınır.
deli
- Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun.
- Coşkun, azgın
- Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın
- Bir şeye, bir kimseye aşırı derecede düşkün.
- Önceleri Rumeli'de bulunan, genişledikten sonra Anadolu'da da vezir ve beylerbeylerine bağlı olarak görev yapan hafif süvari örgütünün askeri.
- Asan yol, kolay olan yol.
- Insane.
- Crazy.
- Loony.
- Lunatic.
deli
- Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun.
- Coşkun, azgın
- Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın
- Bir şeye, bir kimseye aşırı derecede düşkün.
- Önceleri Rumeli'de bulunan, genişledikten sonra Anadolu'da da vezir ve beylerbeylerine bağlı olarak görev yapan hafif süvari örgütünün askeri.
- Asan yol, kolay olan yol.
- Insane.
- Crazy.
- Loony.
- Lunatic.
gülmek
- İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
- Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek.
- Biriyle alay etmek
- Dikkati çekecek derecede hoş ve sıcak görünmek
- Sneer.
- Laugh.
- Laugh at.
- Smile.
- Smile on.
- Chortle.