gülmek ne demek?
- İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu.
H. E. Adıvar - Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek.
- Biriyle alay etmek
Gülme komşuna, gelir başına.
Atasözü - Dikkati çekecek derecede hoş ve sıcak görünmek
Annemin, yirmi gündür ağlayan yüzü, bu akşam ilk defa güldü.
Y. Z. Ortaç - Sneer.
- Laugh.
- Laugh at.
- Smile.
- Smile on.
- Chortle.
- Jeer.
- Ridicule.
- Scoff.
- To laugh (at.
gülmekten
- Laughed at.
gülmekten çatlayan
- Rip roaring.