defect ne demek?
- Bozukluk
- Noksan, eksiklik
- Terketmek
- Karşı tarafa iltica etmek
- Döneklik etmek, ayrılmak
- Kaçmak, sığınmak
- Kusur
bozukluk
- Bozuk olma durumu.
- Ufaklık, bozuk para.
- Bk. madeni ufaklık para
- 1) ayıb. 2) noksan. ~ lara karşı sağlama: ayıblara karşı tekeffül (te'mînât).
- Anomaly.
- Fault.
- Malfunction.
- Small change.
- Change.
- Breakdown.
defect coagulapathy
- Defekt koagulopatisi
defect in character
- Kişilik bozukluğu