deep ne demek?

  1. Derin
  2. Engin, deniz
  3. Anlaşılmaz
  4. Derin derin, derinde
  5. Şiddetli, ağır
  6. Derinlik; koyuluk; karanlık
  7. Koyu (renk)
  8. Kalın, boğuk, pes deep -dyed hakiki, tam

derin

  1. Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
  2. Yüzeyden içeri inen.
  3. Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan.
  4. Yoğun
  5. Uzun süren
  6. Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
  7. İçten gelen.
  8. Uyanılması güç, ağır (uyku).
  9. yüzeyi tabanından uzak olan
  10. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş.

deep acid etching

  1. Asitli derin daglama

deep blue

  1. Masmavi, koyu mavi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

deep acid etchingdeep bluedeep browndeep chargedeep cleaningdeep concerndeep dish piedeep disputedeep downdeep drawdeedeebdeeddeed fiildeed of arrangement
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın