deep charge ne demek?
- Bir tür sualtı bombası, sualtı gemilerini yok etmek için suya bırakılan patlayıcı aygıt (Askeri)
deep cleaning
- Yoğun temizlik
deep concern
- Derin kaygı, büyük endişe
charge
- Şarj etmek
- Suçlamak, sorumlu tutmak
- Ödetmek, kredi kartından almak
- Suçlamak, üzerine atmak, saldırmak, hücum etmek
- Itham etmek, mesul tutmak
- Yüklemek, doldurmak
- (hizmet karşılığında ödenen) ücret
- Tembihlemek, bilgi vermek, aydınlatmak
- Doldurmak (tüfek, top, ocak vb)
- Doyurmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
deep cleaningdeep concerndeep acid etchingdeep bluedeep browndeepdeep dish piedeep disputedeep downdeep drawdeedeebdeeddeed fiildeed of arrangementchargecharge a batterycharge a feecharge accountcharge amplifiercharge balancecharge capacitycharge cardcharge carriercharge coefficientcharchar a bancchar a banc charabancchar colorchar left