decayed ne demek?
- Düşkün
- Zayıflamış
- Takatsiz
- Halsiz düşmüş
- Dumura uğramış
- Çürümüş
- Çürük
- Aşınmış
- Dağılmış
düşkün
- Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun
- Geçim sıkıntısına düşmüş
- Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş
- Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş.
- Değer ve onurunu yitirmiş.
- Addicted.
- Down at heels.
- Fond.
- Doting.
- Fallen.
decayedness
- Ayrışmış olma
- Çürüklük
- Bozuk olma
decay
- Ses kesildikten sonra, oluşan yankının yavaş yavaş kaybolması.
- Çürümek, zeval bulmak, inkıraz bulmak
- Azalmak, eksilmek
- Sıhhatçe düşmek, zayıflamak, bozulmak
- Çürütmek
- Sağlığını kaybetmek
- Azalma, eksilme
- Harap olma
- Parçalanmak, dağılmak