dawn on someone ne demek?
- Kafasına dank etmek
- Aklına gelmek
- Birinin aklına geldi (örneğin, düşünce, fikir, anlama)
dawn
- Aydınlanmak
- Belirmek
- İntikal etmek
- Şafak sökmesi
- Gün ağarmak, şafak sökmek
- Tan, fecir, sabah
- Zuhur, ilk görünüş
- Görünmeye başlamak
dawn on
- Kavramak, anlamak, dank etmek
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
someone
- Birisi
- Bir kimse.
- Şahsiyet, biri, birisi, önemli kimse, kimse