dawn ne demek?
- Gün ağarmak, şafak sökmek
- Tan, fecir, sabah
- Zuhur, ilk görünüş
- Görünmeye başlamak
- Aydınlanmak
- Belirmek
- İntikal etmek
- Şafak sökmesi
dawn on
- Kavramak, anlamak, dank etmek
dawn on someone
- Aklına gelmek
- Birinin aklına geldi (örneğin, düşünce, fikir, anlama)
- Kafasına dank etmek