darbe ne demek?
- Vuruş, çarpış
Başına şiddetli bir darbe indirerek hayvanı sersemletti.
O. C. Kaygılı - Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi
Partisinin hükûmet darbesi yapacağına dair haber aldığını söylediğini, açık açık belirtmişti.
Ç. Altan - Birini kötü duruma düşüren, sarsan olay
Bu, nereden ve kimden geldiği belli olmayan darbe son kalkınma ümitlerini de silip süpürmüştü.
E. E. Talu - Bk. vuruş
- Bk. vuru
- (C.: Darabat) Vuruş, vurma, çarpma.
- Stroke.
- Blow.
- Coup.
- Knock.
- Beat.
- Facer.
- Concussion.
- Finisher.
- Smasher.
- Bash.
- Biff.
- Brunt.
- Bump.
- Chop.
- Clip.
- Clout.
- Coup de main.
- Coup d'etat.
- Crusher.
- Dash.
- Hack.
- Impact.
- Jolt.
- Kayo.
- Pound.
- Putsch.
- Shock.
- Thwack.
- Whack.
- Whammy.
- Crack.
- Buckle.
- Sock.
- Whop.
vuruş
- Vurma işi veya biçimi
- Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri.
- Bir kuvvetin etkileme süresi ile şiddetinin çarpımından çıkarılan nicelik.
- Çarpışan ilki nesneden birinin ya da ikisinin birden hızlarını değiştiren etkileşim.
- Bir oyuncunun topu ayağı ya da kafası ile herhangi bir arkadaşına, kaleye ya da alan dışına göndermesi.
- Crack.
- Battery.
- Batting.
- Beat.
- Beating.
darbe ayirici
- Impulse separator
darbe basıncı
- Bk. vuruş basıncı
- Impact pressure.