damlamak ne demek?
- Damla durumunda tane tane düşmek.
- İçindekini damla damla akıtmak.
- Bir yere çağrılmadan, çekinmeden gitmek, çıkagelmek
Herkes yattıktan sonra şu fıstık ağacının altına damla.
P. Safa Drip.
Drop.
Trickle.
To drip.
To drop.
To dribble.
To trickle.
To turn up.
To pop in.
To blow in.
To turn up suddenly.
Distil.
Show one's face.
Trickle out.
Weep.
damlama
- Damlamak işi.
Dripping.
Guttation.
Drip.
Trickle.
damlama filtre
- Bir pissu temizleme yöntemi.