damla ne demek?
- Genellikle göz, kulak ve burna damla tarzında uygulamak için hazırlanan çözelti.
- Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre.
- Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
- Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı.
Elime bir damla yağmur düştü.
H. E. Adıvar - Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç.
- Damla biçiminde olan ziynet.
- Damlalıkla kullanılan ilaç.
- Kalbe inen inme, felç.
- Çok az miktar.
Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar.
F. R. Atay - Katre.
- Bead.
- Drops.
- Blob.
- Drachm.
- Dribblet.
- Driblet.
- Glob.
- Suspicion.
- Drip.
- Globule.
- Medicine dropper.
- Gout.
- Very small quantity.
- Fleck.
- Tear.
- Vestige.
- Drop.
damla damla
- Azar azar
- Drop by drop.
damla damla akan şey
- Trickle.