damla damla ne demek?
- Azar azar
Koşan elbet varır, düşen kalkar / Kara taştan su damla damla akar.
T. Fikret - Drop by drop.
azar
- Paylama.
- Çıkışma.
- (Özr. C.) Özürler, maniler, bahaneler, engeller. (Osmanlıca'da yazılışı: a'zar)
- İncitme. Tazib. Kırılma. Tekdir. Zulüm. Ukubet.
- Rebuke.
- Reproach.
- Reproof.
- Scolding.
- Talking-to.
- Blame.
damla damla akan şey
- Trickle.
damla damla akıtmak
- Distil, distill, instil, instill.
damla
- Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre.
- Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı.
- Damla biçiminde olan ziynet.
- Damlalıkla kullanılan ilaç.
- Kalbe inen inme, felç.
- Çok az miktar.
- Katre.
- Genellikle göz, kulak ve burna damla tarzında uygulamak için hazırlanan çözelti.
- Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
- Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç.