dalgın dalgın dolaşmak ne demek?
- Moon.
dalgın
- Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan
- Dikkatini belirli bir konu üstünde toplayamayan.
- Kendinden geçmiş bir durumda.
- Absent-minded.
- Plunged in thought.
- Absent.
- Vacant.
- Lost.
- Far-off.
- Dreamy.
dalgın dalgın
- Çevresiyle ilgilenmeden, düşünceli olarak
- Absently, vacantly, abstractedly, pensively.
dalgın
- Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan
- Dikkatini belirli bir konu üstünde toplayamayan.
- Kendinden geçmiş bir durumda.
- Absent-minded.
- Plunged in thought.
- Absent.
- Vacant.
- Lost.
- Far-off.
- Dreamy.
dolaşmak
- Gezmek, gezinmek
- Doğru gitmeyip yolu uzatmak.
- Dönüp başka bir yönden gelmek.
- Kan, damarlarda yer değiştirmek.
- Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek.
- Bir yeri belli bir amaçla gezmek.
- Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek.
- Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek.
- Bat around.
- Go for a walk.