daim etmek ne demek?
- Sürekli kılmak
sürekli
- Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî.
- Uzun süreli olarak, daima.
- Ötümlü.
- Kendi içinde kesintisiz olarak sürüp giden (uzay, zaman).
- Continuous.
- Lasting.
- Constant.
- Steady.
- Enduring.
- Permanent.
daim olmak
- Süredurmak, sürüp gitmek, devam etmek.
- To continue
daim
- Sürekli, sonsuz.
- Daima
- Bk. haketme
- Devamlı sürekli, her zaman.
- Devam eden.
- [Daim bar] fallow-deer, small deer native to Europe and Asia.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.