dış püskürük kayaçlar ne demek?
- Yeryüzüne püskürmüş olan magmanın katılaşmasıyle oluşmuş kayaçlar.
- Effusive rocks.
- Effusivgesteine, Ergusgesteine
- Roche d'epanchement, roches effusives
dış
- Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı
- Bir konunun kapsamına girmeyen şey.
- Görülen, içte bulunmayan yüzey.
- Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları.
- Bireyin ötesinde bir varlığı olan.
- Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan.
- Yabancı ülkelerle ilgili.
- Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim.
- Açık havada geçen görünçlüklerin yer aldığı çekim; bu anlamda, kapalı bir yerde çevrilse bile, görüntüleri açık havayı, işlikdışını gösteren çekim için de kullanılır
- Açık havada çevrilmiş çekim. İç'in karşıtı.
dış açı
- İki doğruyu kesen bir doğrunun bu doğruların dışında kalacak biçimde yaptığı açı.
- İki doğru ve bunları kesen bir çapraz için, çapraz açılardan söz konusu doğruların arasında bulunmayanlardan her biri.
- Bir üçgendeki açılardan biri için, bu açının kıyılarından biriyle öteki kıyının uzantısı arasında oluşan açı.
- Exterior angle.
- Angle extérieur
püskürük
- Yanardağın püskürmesiyle ortaya çıkan.
- Effusive.
kayaç
- Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, porfir.
- Yerkabuğunu, katmanlar ya da yığınlar durumunda oluşturan, ayrımlı bileşim ve oluşumdaki katı özdeklerin tümüne verilen genel ad.
- Conglomerate.
- Rock.
- Roch.
- Roche
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dışdış açıdış açı oluşturan iki siperdış açıkdış akışmadış aksamdış alemdış alımdış alımcıdış alımcılıkdı1 sıcaklığıdı2 sıcaklığıdı3 sıcaklığıdıadıamepüskürükpüskürük kayapüskürük kayaçlarpüskürük kültepüskürük taşpüsküren sıvıpüsküren volkanpüskürgeçpüskürmepüskürme bacasıpüsküpüskülpüskül dudakpüskül kuyruklularpüskülcük