düzgün sınırlılık ilkesi ne demek?
- ( )
- Uniform boundedness principle.
- Principe de la borne uniforme
düzgün
- İntizamlı, nizamlı.
- Düzeltilmiş, tesviye edilmiş.
- İyi düzen verilmiş.
- Yolunda, rayında.
- Doğru ve pürüzsüz, muntazam.
- Eksiksiz ve yerli yerinde, düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam.
- Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde.
- Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim).
- Fondöten; dadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem.
- Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan.
düzgün 1 form
- ( )
- Smth 1-form.
- Un-forme lisse
sınırlılık
- Sınırlı olma durumu.
- [sinirlilik] nervousness, nervous temperament, short temper, jumpiness, irritability, willies, jitters, the jitters.
ilke
- Temel düşünce, temel inanç, unsur, prensip
- Temel bilgi.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde.
- Davranış kuralı.
- Öge, unsur
- Kendisinden türetilen ilk madde.
- Öncül
- Bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural.
- Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
düzgündüzgün 1 formdüzgün akışdüzgün altıgendüzgün biçimdüzgün bir v dönüşümü üstünde vektör alanıdüzgün çokgendüzgün deyimdüzgün dışbükey uzaydüzgün eğridüzgüdüzgü grameridüzgü kiplerdüzgülemedüzgüler mantığısınırlılıksınırlısınırlı analitik fonksiyonların teklik teoremisınırlı basımsınırlı basım kaydısınırlı basım numarası