döndürüp dolaştırıp aynı konuya getirmek ne demek?
- Bring round.
bring
- Mecbur tutmak
- Kazandırmak
- Neden olmak
- Razı etmek
- İkna etmek
- Getirmek
- Hasıl etmek
- Sevketmek
- İcbar etmek
- Vermek (ceza)
döndürücü saat
- Irakgörürleri döndürerek yıldızların izlenmesini sağlayan saat düzeni.
- Driving clock.
- Moteur horaire
döndürülme
- Döndürülmek işi.
aynı
- Benzer
- Değişmeyen, aralarında ayrım olmayan
- Başkası değil, yine o.
- Ayırt edilemeyecek kadar benzeri, özdeşi, tıpkısı.
- Müşabih, mümasil, nazir.
- Bk. özdeş
- Identical.
- Alike.
- Identic.
- Same.