aynı ne demek?
- Benzer
Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum.
İ. O. Anar - Değişmeyen, aralarında ayrım olmayan
Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık.
B. R. Eyuboğlu - Başkası değil, yine o.
- Ayırt edilemeyecek kadar benzeri, özdeşi, tıpkısı.
- Müşabih, mümasil, nazir.
- Bk. özdeş
- Identical.
- Alike.
- Identic.
- Same.
- Equal.
- In rem.
- Like.
- Look-alike.
- Self.
- Selfsame.
- Uniform.
- Very.
- The same.
- Of a piece.
- To a hair.
- Idem.
- All of a piece.
- Similarly.
- As much as.
- No change.
- Facsimile.
- Homo-.
- Homeo-.
- Homoeo-.
- Even.
- Image.
- Parallel.
- Self-same.
- True.
benzer
- Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, müşabih, mümasil
- Benzeşim.
- Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
- Bazı önemsiz ya da tehlikeli görünçlükilerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapısı ve yüzü bu oyuncuya benzeyen kimse. (Bu kimse, asıl oyuncunun yerine oynarsa oyunbenzeri, ışıkların düzenlenmesi sırasında çalışırsa ışıkbenzeri adını alır. Tehlikeli görünçlüklerdekibenzere kavgacı denir).
- Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
- Alike.
- Like.
- Similar.
- Analogous.
- Parallel.
özdeş
- Her türlü nitelik bakımından eşit olan, ayırt edilmeyecek kadar benzer olan, aynı.
- Bir ve aynı olan, bir ve aynı anlama gelen.
- Kendinde özdeşlik bulunan, identik.
- Her türlü nitelik bakımından oluşan bir eşitlik.
- (Lat. Identieus = aynı olan) : Bir ve aynı olan; bir ve aynı anlama gelen. (Ör. Sabah yıldızı ile akşam yıldızıözdeştir, çünkü aynı yıldızdır. Bir birey zaman içinde değişmeler geçirse de bir ve aynı bireydir, kendi kendisiyleözdeştir.)
- Identical.
- Identic.
- Same.
- Identical, same.
- Exactly alike.
aynı acıyı hissetmek
- Sympathize.
aynı ağzı kullanmak
- Aynı şeyi söylemek, aynı düşünceyi ileri sürmek. Sözleri bir olmak, ağız birliği etmek.