bring ne demek?
- Getirmek
- Hasıl etmek
- Sevketmek
- İcbar etmek
- Vermek (ceza)
- Mecbur tutmak
- Kazandırmak
- Neden olmak
- Razı etmek
- İkna etmek
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.
bring a charge
- Suçlamak
bring a lawsuit
- Dava açmak