cup diye düşmek ne demek?

  1. (en)Flop, plop, splash.

cup

  1. (Türkçe) Suya düşen bir şeyin çıkardığı ses.
  2. (en)Cock or cup containing grease, to serve as a lubricator.
  3. (en)United States liquid unit equal to 8 fluid ounces.
  4. (en)The quantity a cup will hold; 'he drank a cup of coffee'; 'he borrowed a cup of sugar'.
  5. (en)Small open container usually used for drinking; usually has a handle; 'he put the cup back in the saucer'; 'the handle of the cup was missing'.
  6. (en)Large metal vessel with two handles that is awarded as a trophy to the winner of a competition; 'the school kept the cups is a special glass case'.
  7. (en)Any cup-shaped concavity; 'bees filled the waxen cups with honey'; 'he wore a jock strap with a metal cup'; 'the cup of her bra'.
  8. (en)The hole on a golf green; 'he swore as the ball rimmed the cup and rolled away'; 'put the flag back in the cup'.
  9. (en)Punch served in a pitcher instead of a punch bowl.
  10. (en)Cup-shaped plant organ.

cup diye

  1. (en)Flop.

diye

  1. Herhangi bir yargıya vararak.
  2. Niteleyerek.
  3. Sanarak, diyerek.
  4. (en)That.
  5. (en)So that.
  6. (en)In order to.
  7. (en)Lest.
  8. (en)Saying.
  9. (en)Thinking that.
  10. (en)Called.

düşmek

  1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
  2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
  3. Yere devrilmek, yere serilmek.
  4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
  5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
  6. Yağmak.
  7. Vurmak, değmek, rastlamak
  8. Vakti gelmeden ölü doğmak.
  9. Sâkıt olmak, sukut etmek.
  10. Arkasından gitmek, peşini bırakmamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cupcup diyecup diye ses çıkarmakcup finalcup gamecup greasecup holecup jointcup ofcup ones handscucuacua architecturecua mimarisicuandiyediye diyediye geçinmekdiye okunmakdiyebilirim ki.diyecekdiyekediyelek aşırılığıdiyelim kidiyensefalondiydiyadiya boyudiya çerçevesidiya ebadı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın