cup diye düşmek ne demek?
- Flop, plop, splash.
cup
- (Türkçe) Suya düşen bir şeyin çıkardığı ses.
- Cock or cup containing grease, to serve as a lubricator.
- United States liquid unit equal to 8 fluid ounces.
- The quantity a cup will hold; 'he drank a cup of coffee'; 'he borrowed a cup of sugar'.
- Small open container usually used for drinking; usually has a handle; 'he put the cup back in the saucer'; 'the handle of the cup was missing'.
- Large metal vessel with two handles that is awarded as a trophy to the winner of a competition; 'the school kept the cups is a special glass case'.
- Any cup-shaped concavity; 'bees filled the waxen cups with honey'; 'he wore a jock strap with a metal cup'; 'the cup of her bra'.
- The hole on a golf green; 'he swore as the ball rimmed the cup and rolled away'; 'put the flag back in the cup'.
- Punch served in a pitcher instead of a punch bowl.
- Cup-shaped plant organ.
cup diye
- Flop.
diye
- Herhangi bir yargıya vararak.
- Niteleyerek.
- Sanarak, diyerek.
- That.
- So that.
- In order to.
- Lest.
- Saying.
- Thinking that.
- Called.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak