diyelim ki ne demek?
Granted.
diyelek aşırılığı
- Bir diyeleğe göre yazılan yazıda o diyeleğin kurallarını gereksiz yerlerde kullanma.
Hyperdialectique
diye
- Herhangi bir yargıya vararak.
- Niteleyerek.
- Sanarak, diyerek.
That.
So that.
In order to.
Lest.
Saying.
Thinking that.
Called.
ki
- Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
- Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz.
- "Öyle, o kadar, o denli" vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz.
- İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz.
- İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz
- Yakınma, kınama vb. duygular anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz.
- Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz.
- Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi.
That.
So that.