culminating point ne demek?

  1. Doruk

doruk

  1. Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika.
  2. En üstün başarı düzeyi
  3. Bir dağın en yüksek yeri.
  4. İktisadi konjonktürdeki genişlemenin en üst noktaya ulaşması, diğer bir ifadeyle genişlemeden tekrar daralmaya geçişi gösteren dönüş noktası. krş. dip
  5. Bir işlevin belirli bir noktada, yakınlarına göre en büyük değerini aldığı nokta; işlevindorukta türevi sıfır olur.
  6. Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta
  7. Tepe, en yüksek yer, uç, zirve.
  8. tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz
  9. Kibirli.
  10. (en)Summits.

culminating

  1. [culminate] doruğa ulaşmak, sonuçlanmak; meridyen üzerinde bulunmak
  2. En son noktaya erismek

culmination

  1. Doruk, zirve
  2. Sonuç
  3. En yüksek noktaya varma
  4. Meridyen üzerinde bulunma

point

  1. Işaret etmek, göstermek
  2. Yöneltmek
  3. Hedefe nişan almak
  4. Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
  5. Ucunu sivriltmek
  6. Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
  7. Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
  8. Sivri uç,burun denize uzanan burun
  9. Nokta
  10. Sivri uçlu şey

Türetilmiş Kelimeler (bis)

culminatingculminationculminateculmpointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın