court case ne demek?

  1. Dava

dava

  1. Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma.
  2. İleri sürülerek savunulan düşünce, çözümlenmesi gerekli olan konu, sav
  3. Sorun
  4. Ülkü
  5. Sevgili.
  6. Aranç, dilem, ~ etmek: arançlamak, dilemlemek. ~ nın ihbârı : arancın, dilemin bildirilmesi, ~ ya müdâhale: aranca, dileme katılma. ictinâb ~ sı: önleme arancı, dilemi. îfâ ~sı: ödeme arancı, dilemi, inşâî ~ biçimleyici aranç, dilem (Gestaltungsklage), men' ~sı: giderme arancı, dilemi, tesbît ~ sı: belirtme (saptama) arancı, dilemi.
  7. Yargılıklarca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar için, yasada gösterilen yöntemine göre açılan ve yapılacak yargılama sonucunda, yargıcın kararıyla yargıya bağlanan uyuşmazlıklara ilişkin istemler.
  8. Bk. kanıtsav
  9. Takib edilen fikir, iddia. (Osmanlıca'da yazılışı: da'vâ)
  10. (en)Lawsuit.

court cabin

  1. Saray kabini

court card

  1. Resimli iskambil kağıdı, surat

case

  1. Kutulamak, yerine koymak (kasa, kilif vb.)
  2. Kaplamak, ciltlemek, örtmek
  3. Dava
  4. Vaka
  5. Durum, vaziyet, hal
  6. Kasa
  7. Mesele, problem
  8. Hasta
  9. Gözetlemek, dikizlemek
  10. Ismin hallerinden biri

Türetilmiş Kelimeler (bis)

court cabincourt cardcourt criercourt cuisinecourt attendantcourt balletcourtcourt decisioncourt decreecourt dresscouragecourageouscourageouslycourageousnesscourantcasecase analysiscase and end punctuationcase approachcase bearing clothes mothcase bookcase by casecase conferencecase conversioncase depthcascasacasabacasaba meloncasablanca
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın