counterpressure ne demek?
- Karşı basınç
karşı
- Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi, yamaç
- Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
- Ön, kat, huzur
- Bulunan yere göre önde, ileride olan.
- Karşıt, zıt, muhalif.
- Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.
- Karşılık olarak, mukabil
- İçin, hakkında
- Contrary.
- Opposed.
counterproductive
- Amaca zararı dokunan.
- Zarar verici, amaca zararlı
counterproductively
- Verimsiz bir biçimde
- İlerlemeye karşı koyan bir şekilde
- Amaca zarar veren bir şekilde