confirmation of balance ne demek?

  1. Kabul belgesi

kabul

  1. Onay
  2. Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
  3. Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
  4. Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
  5. Bir öneriyi uygun bulma, onaylama.
  6. Bir yere alınma.
  7. Akseptans.
  8. Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması.
  9. Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.
  10. Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. (Bak: İcab)

confirmation of sale

  1. İcra yoluyla yapılan satışın mahkeme tarafından onaylanması

confirmation

  1. Doğrulama
  2. Belgeleme
  3. Onay, kanıt
  4. İspat
  5. Onaylama, onama
  6. Tasdik, teyit
  7. Kilise üyesi olma merasimi

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

balance

  1. Balans
  2. Dengede tutmak
  3. Dengelemek
  4. Bakiye
  5. Denge
  6. İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
  7. Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması.
  8. Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması.
  9. Tartmak, muvazene sağlamak
  10. Eşit olmak, dengeli olmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

confirmation of saleconfirmationconfirmation noteconfirmationsconfirmativeconfirmableconfirmandofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın